İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Intergovernmental Panel on Climate Change (IPCC), Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli, iklim değişikliği ile ilgili bilimi değerlendirmek için kurulan Birleşmiş Milletler organıdır.
IPCC ilk çalışma grubu çalışması olan 6. Değerlendirme Raporu’nu (AR6) yayımladı. Rapora göre dünyada ortalama 1,1°C’ye ulaşan küresel sıcaklıklar, 2030‘a kadar 1,5°C’ye yükselmiş olacak. Bu öngörülenden 10 yıl önceki bir tarih. Şayet 1,5°C eşiği geçilirse öngörülemez, aşırı risklerin oluşma olasılığı da o kadar artacak.
İklim değişikliğinin yaratacağı zararı kısaca özetleyecek olursak: olağanüstü gece ve gündüz sıcaklıkları yaşanacak, kronik hastaların ölüm riski artacak, orman yangınları artacak; yağışlar azalacak, tarımsal üretim düşecek, gıda fiyatları olağanüstü yükselecek. Ayrıca suyun sadece dünyadaki bazı bölgelerdeki insanlara yetecek olması, küresel göçleri de beraberinde getirecek.
Kuraklık, 31 farklı doğal afet arasında en kritik afet olarak tanımlanmaktadır. Yavaş yavaş gelişmesi ve kendisini hayatın birçok alanında hissettirmesi nedeniyle “doğadaki gizli tehlike” olarak nitelendiriliyor.
Küresel bir sorun olan iklim değişikliği -özellikle kuraklık- dünyada kendini nasıl gösteriyor?
- Küresel su kullanım oranı son 100 yılda 6 kat arttı, fakat aynı zaman diliminde dünyadaki doğal sulak alanların yarısı kaybedildi.
- Suyun tükenmesi ve kirlenmesi doğadaki biyolojik çeşitlilik kaybının ve ekosistemin bozulmasının başlıca nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
- Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, kuraklık nedeniyle dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerde 2005-2015 yılları arasında 29 milyar dolarlık ekonomik kayıp meydana geldiğini açıkladı.
- Son 20 yılda 10 milyon kişinin çölleşme, kuraklık ve arazi tahribatına bağlı nedenlerle göç etmek zorunda kaldığı biliniyor.
- Dünyanın en büyük buğday üreticileri olan Rusya’da ve Kanada’da yaşanan sıcaklıkların neden olduğu kuraklık, buğday rekoltesinin düşmesine sebep oldu. Buna bağlı olarak küresel borsalarda buğday vadeli işlemler yükseldi.
- BM küresel emtia fiyatları endeksi de son 10 yılın en yüksek seviyesine yaklaştı.
“Bu tehlike dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artık daha yakın bir tehdit haline geldi.”
İklim değişikliğinin sebep olduğu ekstrem tabiat olayları Türkiye’de de kendisini gösteriyor.
- Amerikan Tarım Bakanlığı (USDA) verilerine göre, Türkiye’de durum buğdayının fiyatı geçtiğimiz yıla göre %50 arttı.
- Türkiye’de 2020 yılında 20,5 milyon ton buğday üretilmişti. Ancak USDA verilerine göre Türkiye’nin bu yıl 11,5 milyon ton buğday ithal edeceği tahmin ediliyor. Bu ithalat seviyesi Türkiye için yepyeni bir rekor.
- Buğday, arpa, mısır gibi tahılların fiyatlarının artması, temel gıda ürünlerinin fiyatlarının artmasına sebebiyet vereceği kaçınılmaz olacaktır.
- TÜİK ise (Mayıs ayında) yaptığı üretim tahmininde bir önceki yıla göre buğday üretiminin %7,3 oranında azalarak 19 milyon ton, arpa üretiminin %6 oranında azalarak 7,8 milyon ton olacağını öngördü.
- Türkiye’yi yasa boğan yangınlar neticesinde tarım alanları, seralar yandı. Arıcılık çok ciddi şekilde etkilendi.
- Rekoltelerin düşmesi (özellikle arpa üretimindeki düşüş) hayvancılık sektörü için yem ve diğer girdilerdeki yüksek artışlar demek olacaktır.
- Orman yangınları ve yağışların azlığına rağmen bazı bölgelerde oluşan seller ülkemizin söz sahibi olduğu pek çok tarımsal üründe rekolte düşmesine sebebiyet verecektir. Örnek vermek gerekirse; dünya çam balı üretiminin yaklaşık %90’ı Türkiye’de, bunun da %80’i Muğla’da üretiliyordu. (Marmaris ve yöresinde) Bölgedeki orman yangınları çam balı üretimini uzun yıllar olumsuz etkileyecek ve bu yüzden belki de dünyada çam balı konusunda rekabet şansımızı yitireceğiz.
Özkan Çınar
“Üretimin azalması, gıda fiyatlarının artmasına, artan fiyatların da sofraya yansıması kaçınılmaz olacaktır.”